yeni kale: adıyaman'a 60 km. uzaklıkta kocahisar köyü yakınındadır. kommagene'ler tarafından inşa edilen yeni kale, karşısındaki arsemeia ile birlikte kullanılmıştır. romalılar ve ardından memluklular tarafından restore edilen kale en son 1970'lerde kısmen onarılmıştır. kale içinde çarşı, cami, zindan, su yolları, güvercinlik kalıntıları ve kitabeler bulunmaktadır. kale'den nymphois'e inen su yolu bir tünelle arsameia'ya başlanmıştır. 80 metreyi bulan bu yolla halen suya ulaşmak mümkündür.
derik kalesi: cendere köprüsünden sonra sincik yolu üzerindeki datgeli köyünün yakınlarındaki 1400 m. rakımda bulunan tepenin üzerine kurulmuştur. m.s. 70'lerde romalılar tarafından inşa edildiği ve 300'lere kullanıldığı tahmin edilen, içerisinde büyük bir tapınak bulunan bölgenin kutsal alanı kabul edilen kalenin hemen yakınında kommagene döneminde inşa edilen temenos kalıntıları bulunmaktadır.
gerger kalesi (
fırat arsameia'sı): adıyaman'ın kahta ilçesine 85 km. uzaklıkta bulunan, tarihi geç hitit dönemine dayanan kale, fırat nehrinin batı yakasında yer almaktadır. m.ö. ıı. yüzyılda kommageneliler'in atası olan arsames tarafından kurulmuştur. sarp kayalar üzerine, aşağı ve yukarı kale olmak üzere iki bölümde inşa edilen gerger kalesi'nin batı surlarında kral samos'a ait bir kabartma bulunmaktadır. islami dönemde de kullanılan kale içerisinde cami, dükkanlar ve su sarnıçları bulunmaktadır.
nemrut (kahta)
adıyaman'ın 103 km doğusundadır. tümülüs ana kaya üzerine kırma taşların yığılmasıyla oluşturulmuştur. tümülüsün doğu, batı ve kuzeyinde ana kaya düzleştirilerek teraslar düzenlenmiş, doğu ve batı teraslarda tanrı heykel ve kabartmaları yapılmıştır.
arsemia (kahta)
adıyaman'a 63 km uzaklıkta olup, kahta çayının doğusundadır. güneyindeki tören yolunda mitras'ın kabartma steli, ayin platformu üzerinde antiochos-heracles tokalaşma steli ve bunun önünde döneminin anadolu'da bilinen en büyük kitabesi vardır.
Camiler,Kiliseler
Ulu Cami, Çarşı Cami, Kab Cami, Musalla Cami, St. Paul Kilisesi en önemlileridir.
Ulu Cami
Adıyaman Çarşısı içerisinde yer alan Ulu Cami ilin en büyük camisidir. Belgelere göre Zülkadiroğullarından Alaü’d-devle tarafından yaptırılmıştır. Günümüzdeki yapı eski yapının yıkılarak 1873’te yapılmış şeklidir. 1902 yılında Mehmet Fevzi Efendi tarafından onarılmıştır.
Ulu Cami, kareye yakın dikdörtgen planlı olup, kesme taştan, dört payenin taşıdığı merkezi bir kubbe ile üzeri örtülüdür. Ayrıca dört köşesinde dört küçük kubbe ile ana kubbe desteklenmiştir. Orta kubbe oldukça yüksek ve kasnaklıdır. Caminin biri kuzey, diğer ikisi de batı ve doğu köşelerinde bulunan üç kapısı vardır. Bunlardan doğu köşesindeki beş basamaklı bir merdivenle sahanlığa çıkılarak içeri girilmektedir. Kuzey girişinin önünde dört sütunun taşıdığı çapraz tonozlu, beş bölümlü bir son cemaat yeri bulunmaktadır. Girişin ahşap kapısı 1902 yılında Çevre Mehmet Fevzi tarafından yapılmış, son derece güzel bir eserdir.
Kare kaideli silindirik gövdeli minaresi caminin kuzeydoğu köşesindedir. Buradaki iki kitabede 1798 ve 1854 tarihleri yazılıdır. Büyük olasılıkla bunlar caminin onarımı ve minarenin yapımı ile ilgilidir.
Kahta Kalesi (Adıyaman)
Kahta’nın 20 km. kuzeyinde Eski Kahta Köyü (Kocahisar) yakınındadır. Kahta Çayına hakim kayalık bir tepe üzerinde bulunmaktadır. Hititlerden kalma bir kale olup, MÖ.IX.yüzyılda yapılmıştır. Eski Hitit metinlerinde bu kalenin ismi geçmektedir. Yavuz Sultan Selim zamanında 1516’da ele geçirilmiş, Sultan I.Mahmut tarafından da onarılmıştır.
Bugünkü kale meydanında bu kaleden arta kalan bir cami kalıntısı, hamam, iki su sarnıcı, kral sarayı ve diğer bina kalıntıları bulunmaktadır. Kaleden Kahta Çayına inen 400 m.uzunluğunda kayalar oyularak yapılmış merdivenli bir yol vardır. BU yolun yapılış amacı kalenin kuşatıldığı sırada su gereksiniminin bu yolla sağlanmasıdır.
Theresa Cille ve Profesör Dörner’in burada yaptıkları kazılarda büyük boyda kabartmalar ele geçirilmiştir. Ayrıca Anadolu’daki yazılı kayaların en büyüğü de kalenin güney yamacındadır. Buradaki Grekçe yazıtta Kommegene Devletinin başkenti Arsemia, Kral Antiochos’un aile seceresi, siyasi amaçları ve dinsel inançları yazılıdır. Ayrıca I. Antiochos’un babası Kommagene Kralı I.Mithridates’in burada gömülü olduğu ve onuruna her ay törenler düzenlendiği bu yazıttan öğrenilmektedir.
Adıyaman Kalesi
Adıyaman’ın ortasındaki yığma tepe üzerindeki bu kaleyi VII.yüzyıl ortalarında Bizans saldırılarına karşı koymak amacıyla Emevi komutanı Mansur İbn-i Cavana yaptırmıştır. Kaleye komutan Hısn-ı Mansur ismi verilmiştir. Bu kale sonradan Adıyaman kentinin oluşmasına neden olmuştur. VIII.yüzyılın sonlarına doğru da Harun-ür Reşit tarafından onarılmıştır. Günümüze oldukça harap ve yıkık bir durumda gelebilmiştir.
Adıyaman Kalesi ile ilgili bir efsaneye göre; kalenin orta yerinde bir mil çevresinde dönen bir köşk varmış. Bu köşkte Arap kumandanının kızı kaleyi kuşatan Türk kumandanını görmüş ve ona aşık olmuştur. Kumandana haber göndererek kendisi ile evlenmeyi kabul ettiği takdirde kalenin anahtarını vereceğini söylemiştir.
Bir gece Türk kumandanının yanına kaçmış ve ona elbiselerinin içerisindeki bir şeyin kendisini rahatsız ettiğini söylemiştir. Elbiselerini çıkardığında bir kuru yaprağın vücudunu zedelediği görülmüştür. Kumandan “Baban seni kuru bir yapraktan dahi sakınır yetiştirdiği halde kendisine ihanet ettin. Kim bilir bize ne türlü ihanetler yaparsın”, diyerek kızı öldürtür. Bundan sonra da kaleyi ve şehri ele geçirir.
Sitenin Sahibi By Burak ANTER (c) 2010